||™|| ..ıl.l Forum HayeL||™|| ..ıl.l
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

||™|| ..ıl.l Forum HayeL||™|| ..ıl.l


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Frm Hayel Top 10
Son 10 gönderilen Msjlar Mesajı Gönderen Üye Gönderdigi Zaman
Salı Tem. 14, 2009 2:49 pm
Cuma Tem. 03, 2009 12:59 pm
Salı Haz. 23, 2009 4:42 am
Salı Haz. 23, 2009 4:35 am
Salı Haz. 23, 2009 4:30 am
Salı Haz. 23, 2009 4:20 am
Salı Haz. 23, 2009 4:14 am
Salı Haz. 23, 2009 3:57 am
Salı Haz. 23, 2009 3:46 am
Ptsi Mart 23, 2009 9:57 pm

Konuya puan ver

kısa kısa

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
๑ஐ๑мαηηαккк
Kullanıcı
Kullanıcı
1 2
๑ஐ๑мαηηαккк
3 4
Cinsiyet: Kadın
Forum Hayel iyi forumlar diler.
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 20/09/08
Mesaj Sayısı : 1009
Nerden : мυтℓυℓυgυη αz σℓ∂υgυ вı уєя∂єη
Lakap : serseriasık
kısa kısa Vide
MesajKonu: kısa kısa kısa kısa Icon_minitimeSalı Eyl. 23, 2008 8:43 pm

YENİLSEYDİK SORUMLU BEN OLACAKTIM

Bir aralık konu İstiklâl Savaşı'na geldi. Dikkat ettim, Binbaşılar dahil her komutanın hangi birliğe komuta ettiğini, nerede bulunduğunu, -bir gün önce olmuş gibi- hatırlıyordu. O savaş ki araç, gereç, personel kıtlığı bugün güç tasavvur edilirdi. Tümenlere binbaşılar, Kolordulara yarbaylar komuta ediyordu! Fakat, bu kadro canını dişine takmış bir ekipti. Var olmak ya da olmamak bu savaşın sonucuna bağlıydı. 30 Ağustos bu ruh haletinin eseriydi. Böyle bir dramı, hem yazarı, hem baş aktörünün ağzından dinlemek müstesna bir mutluluktu. O anılar Ata'yı coşturdukça coşturuyordu. Anlatmalarında abartma yoktu. Ama bu anlatış öylesine canlı, öylesine plastikti ki, hepimiz heyecandan heyecana sürükleniyorduk. Anlatışlarını şöyle bağladı:
- İşte büyük zafer böyle ortak bir eserdir. Şerefler de ortaktır.

bu alçakgönüllülük şaheseriyle konunun kapanacağını tahmin ediyorduk. Bu arada Atatürk bir duraklama yaptı. Sonra içine dönük, adeta kendisiyle konuşur gibi ilave etti:
- Ama yenilseydik sorumluluk ortak olmayacak yalnız bana ait olacaktı.

Bu belagat karşısında gözyaşımı tutamadım. Tarihin, zaferleri kendine maleden, yenilgileri ise maiyetine yükleyen sahte kahramanlarını hatırladım.

Ord. Prof. Sadi IRMAK

Kaynak: Sadi Irmak, Ord Prof. - Atatürk'ten Anılar, 1978

kısa kısa Ata223


-----------------------------ooOoo-----------------------------


YANINA ALDIĞI İLK ER

O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağlan eriyip kemik ve sinir kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:
- Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.
- Söyle niçin ağlıyorsun?
İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:
- Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim? Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:
- Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!
Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

Burhan Cahit MORKAYA

kısa kısa A18


-----------------------------ooOoo-----------------------------


İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR

Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuç partizan takımı elinde bırakacağını düşünerek, açıkça bir suç işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gösterdi. Sicil yoklamalarına rağbet etmedi. Bir gün bana:
- Kuva-yı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti.

Falih Rıfkı ATAY

Kaynak: Falif Rıfkı Atay - Mustafa Kemal, Mütareke Defteri, 1955

kısa kısa R04


-----------------------------ooOoo-----------------------------


TÜRK ORDULARI BAŞKUMANDANIYIM

Afyonkarahisar'ın hatlarının çözülmesi sonunda birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup büyümüş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yüz, kendisine yabancı gelmediğinden ve üniformasında da hiçbir bellilik görmediğinden kim olduklarını ve rütbelerini sormaya başlamıştı.
- Binbaşı mısınız?
- Hayır.
- Albay mı?
- Hayır.
- Korgeneral mi?
- Hayır.
- Peki nesiniz?
- Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi:
- Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..

General SherRIL

Kaynak: General Sherril - Atatürk Nezdinde Bir Yıl Elçilik, 1935

kısa kısa 036_01


-----------------------------ooOoo-----------------------------


İZMİR SUİKASTI

İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
- "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
- Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
- Evet, dedi. Ben yine sordum:
- Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
- Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
- Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
- Hayır.
- O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
- Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
- Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Yahya Galip KARGI

Kaynak: Yücel Dergisi, 1948

kısa kısa A17


-----------------------------ooOoo-----------------------------


MUtsUZ LİDER

Bir akşam sofrasının hararetli bir döneminde Mustafa Kemal, kişisel özgürlüğünün birçok bölümlerinden yoksun bırakılması acısını hüzün dolu sözlerle şöyle anlattı:

- "Şimdi siz buradan ayrılır, istediğiniz yerde gezer dolaşırsınız. Benim gözümde bunun ne büyük mutluluk olduğunu bilemezsiniz. Halime bakın, sahip olduğunuz bu özgürlükten yoksunum, cumhurbaşkanıyım ama köşeye atılmış ve özgürlüğü sınırlı bir insanım. Bütün eğlencem, akşamları soframa topladığım arkadaşlara ayrılmıştır. Haydi şimdi buradan ayrılıp bol bol dolaşın, istediğiniz yerlere girip çıkın, arzu ettiğiniz gibi eğlenin. Ben de bunun hayaliyle avunurum." dedi.

O akşam hepimiz masadan erken ayrıldık.

Damar ARIKOĞLU
Kaynak: Damar Arıkoğlu - Hatıralar, 1961

kısa kısa R21


-----------------------------ooOoo-----------------------------
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
HuNtEr_KiNg
Kullanıcı
Kullanıcı
1 2
HuNtEr_KiNg
3 4
Cinsiyet: Erkek
Forum Hayel iyi forumlar diler.
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 18/09/08
Mesaj Sayısı : 634
Nerden : CENNETİN KRALLIĞINDAN
Lakap : HuNtEr_KiNg
kısa kısa Vide
MesajKonu: Geri: kısa kısa kısa kısa Icon_minitimePaz Eyl. 28, 2008 12:46 pm

paylasım için thanqs
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
e,,f
Kullanıcı
Kullanıcı
1 2
e,,f
3 4
Cinsiyet: Kadın
Forum Hayel iyi forumlar diler.
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 11/10/08
Mesaj Sayısı : 916
Nerden :
Lakap : ef , fato
kısa kısa Vide
MesajKonu: Geri: kısa kısa kısa kısa Icon_minitimePaz Kas. 02, 2008 10:40 am

wahh
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

kısa kısa

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
||™|| ..ıl.l Forum HayeL||™|| ..ıl.l :: TC

 :: ATATÜRK
-