Dünya çapında yüz milyon, evet yanlış okumadınız, yüz milyondan fazla albümü satılan Rod Stewart, şu günlerde kariyerine yepyeni bir çalışma eklemenin gururunu taşıyor. Human albümü, Atlantic Plakçılık tarafından piyasaya sürüldü. Stewart'ın en sevdiği müzik adamlarından Rob Dickins'ın prodüktörlüğünü üstlendiği Human, Slash ve Mark Knopfler da konuk sanatçı olarak dikkat çekiyor. 10 Ocak 1945 tarihinde Londra'da dünyaya gelen Rod Stewart (Asıl adı: Roderick David Stewart), ilk gençlik yıllarında futbola tutkuyla bağlıydı. Brentfort Klübü'nde forma giyen Stewart, 1960'lı yıllarda folk sanatçısı Wizz Jones'tan etkilenerek müzik kariyerine başladı. 1963 yılında Jimmy Powell And The Five Dimensions topluluğuna katılan Stewart, armonika çalıyordu. Daha sonra Brian Auger, Julie Driscoll, Mickey Waller, Rick Brown ve John Baldry ile Steampacket topluluğunun bir üyesi oldu. 1965'te Shotgun Express'e katıldı. Jeff Beck Group'a katıldığında, artık tanınan bir isim haline gelmişti. Bu çalışma sonlandığında, Stewart hem solo sanatçı olarak, hem de Faces topluluğunun bir elemanı olarak yoluna devam etmeye karar verdi. Uzunca bir süre, hem solo çalışmalarını, hem de Faces ile olan çalışmalarını birarada başarıyla yürüttü. Gasoline Alley ile parlayan şarkıcı, Lady Day adlı parçasıyla listeleri zorlamaya başladı. R&B ile rock sound'unun folk tandanslı şarkı sözleriyle birleşimi ve tabii ki mandolin tınıları, Stewart'a özgünlük kazandırdı. Every Picture Tells A Story ve Never A Dull Moment albümleri piyasaya sürüldüğünde artık Rod Stewart bir yıldızdı. Maggie May parçası dillerden düşmüyordu. Aynı dönemlerde başta oyuncu Britt Ekland'la olan ilişkisi, özel hayatından kaynaklanan olaylar nedeniyle sürekli bulvar basınına malzeme çıkardı ve yıprandı. Atlantic Crossing albümü, onun için bir toparlanma çalışmasıydı. Nitekim, bu albümde yer alan Sutherland Brothers parçası Sailing, uzun bir süre listelerin zirvesinden inmedi. 1970'lerin sonunda doğru yeni disco sound'uyla yakınlaştı. Ole Ole adlı parçası İskoç futbol meraklılarının marşı haline geldi. D'Ya Think I'm Sexy, Hot Legs gibi ironik parçalarla büyük ticari başarı elde etti. 1980'lerde müzik çalışmalarını biraz ikinci plana attığı görüldü. O ve karısı Alana, sosyete partilerinde boy gösteriyorlardı. Bu dönemde, grup arkadaşlarıyla tekrar biraraya geldi ve müzikle olan bağlarını yeniden güçlendirdi. What Am I Gonna Do, Every Beat Of My Heart gibi parçalarıyla 1980'lerin sonuna damgasını vurdu. 1990'ların başında top model Rachel Hunter ile paparazzileri sevindiren bir evlilik yaptı. Aynı dönemde çıkan Rhythm of My Heart adlı single pop listelerine bomba gibi düştü. Vagabond Heart albümü, Stewart'ı yeni kuşak pop dinleyicileriyle buluşturdu. When We Were The New Boys adlı albümünde son dönemin önemli isimleri Skunk Anansie, Oasis gibi toplulukların parçalarını yorumladı. İkisi Alana'dan, biri sevgilisinden, ikisi de ikinci eşinden tam beş çocuk babası olan Stewart, Rachel Hunter'dan boşandı. Hunter'ın yaptığı açıklamalar ve verdiği pozlarla sıkıntı çeken Stewart, sağlık sorunları yüzünden de ses tellerinin zarar görmesi gibi bir risk yaşadı, neyse ki, bu tehlike atlatıldı. Atlantic Plakçılık'la ilk albüm çalışması Human, aynı zamanda yeni bir turnenin de müjdecisi. I Can't Deny It parça, Stewart hayranlarından tam not aldı.